26 Aralık 2012 Çarşamba

Ameliyat Guncesi

   Her kadının bir dönem yaşadığı, yaşayabileceği Kistik durumlardan Laparoskopi yöntemi ile ameliyat olmam gerekiyordu ve oldum.

   Özel davetiye beklemiyordum tabi ki ama cumartesi sabahı saat 7 de telefon açıp, "8:30 da ameliyatınız var, hadi gelin" diyeceklerini de beklemiyordum. 

   4 gün önce hastane işlemleri başlatti, özel sağlık sigortamdan onay gelince bizi arayacaklarını söyledi, onayın geldiği haberi bana iletildi ama ameliyat günü verilmedi.

   Bende doktorunu zırt pırt arayıp rahatsız edecek bir tip olmadığımdan hastaneyi 2 kere aradım ameliyat günüm belli mi diye, ama netice yoktu. 

   Doktoruma güvenmesem hazırlanıp gitmeyecektim o kadar moralim bozuldu bir anda. Telefondaki sekreteri azarladım belki hiç bir suçu olmadığı halde " bir duş alıp geleyim, ne yapmamı bekliyorsunuz ışınlanayım mı" dedim. 

   Hayatımda hiç ameliyat olmamıştım, bir katater bile taktırmışlığım yoktu. Hayallerim vardı, hastane için yeni pijamalar, terlikler alacaktım. Bir gün önce saçıma çektirdiğim fönüm tek havamdı. Ojelerimi bile hastanede silmek zorunda kaldım hemşirenin verdigi asetonla. 

   Aman arkadan totomuz görünmesin diye sıkı sıkıya bağlamışım ameliyat önlüğümü masaya yatırılırken gevşettik. Sadece 1 2 sayılarını duydum birde içimden "böyle oluyormuş demek" diye geçirirken, gözümü açtığımda Gülçin Merhaba sesini duydum, "aaa ne güzel hiç ağrı sızı yok, herşey ne kadar normal" diye düşünürken 5 10 dk. süren müthiş bir üşüme titreme. 

   1 saat içinde serumum bitince doktorunda onayı ile kalktım, Tek sorunum sanki kırk yıllık esprileri içinde biriktirmiş gibi ardı ardına patlatan Koca-man Murat'ı susturmakta yaşadım. Karnından ameliyat olmuş hastaya yapılacak tek zulüm onu güldürmek olmalı. 

   Yatağımın düğmeleri ile oynadım bol bol, indirdim, kaldırdım. Hep o yatakların ne kadar rahat olduğunu düşünürdüm, öyleymiş de hakikatten. Murat'a kıyamadım, Refakatçı için koydukları koltukta ayakları dışarda kalanca alıp yatırasım geldi yanıma, koyun koyuna uyurduk ne olacakti ki. 

  İzmirdeki aileme haber veremeyince sonrada iyi olduğum için telaşlandırmak istemedim, Muratta Kıbrıs'a gitmek zorunda kaldı dönem toplantısına, anlayacağınız evde tek ve yalnız geçiriyorum günlerimi. 

   Hani ben nazlanacaktım, 
   Hani benim çevremde herkes dört dönecekti. 

   Şansımı allah nasip ederde bebeğimiz olurca doğumda değerlendirmek istiyorum. 

   Dün yaptığım gibi cabbarlanıp evi süpürmeyeceğim. Sanki çok acilmiş gibi dolapta bekleyen ıspanakları yıkayıp kaldırmayacağım. Kime diyorsam, sanki kendimi tanımıyorum. 

Allah büyük dert vermesin,
Hastalara acil şifalar diliyorum...
Sevgiler...





7 yorum:

  1. Çok geçmiş olsun. Umarım daha iyisindir.
    Doğum zamanı acısını çıkarırsın inşallah: )

    YanıtlaSil
  2. geçmiş olsun.
    yok şekerim doğursanda yatamıyorsun.
    herşeyi kendin yapmak istiyorsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tşk ederim, azda olsa nazlanabilsem bana yeter hevesimi almış olurum..

      Sil
  3. canim cok gecmis olsun.. sanirim onemli bir durum yok.. kucuk bir hayat aynasi gibi.. sagligimizin degerini daha iyi anlama amacli falan.. ;) Dogum dileklerine bir anne olarak gonulden katiliyorum.. Sevgiyle sarip sarmalanacak ve cogalacaksin.. sevgiler.. !

    YanıtlaSil
  4. çooook geçmiş olsun Gülçin, acil şifalar dilerim.
    can çıkar huy çıkmaz demişler ..
    olsun nasıl için rahat edecekse öyle davran ama dikkat et :)

    YanıtlaSil

Üyelik olmadan yorum yazmak isterseniz, Yorumlama biçiminden, en altta "Anonim" seçeneğiyle gönderebilirsiniz.

Uludağ Tatili

   Aile ziyareti için gittiğim Sömestr tatilimde görümcemle aynı koltuğa oturmuş karşımızda duran eşlerimizine baktık, maç izliyorlar biziml...